Takvimler 1960’lı yılları gösteriyor ve araştırma geliştirme hızla devam ediyordu. Hatta öyle ki o yıllarda yarım asır sonrasına hitap edecek teknolojik devrimler bile yaşanmıştı. Lakin Şeyh Edebali‘nin de dediği gibi “Ey oğul, sabretmesini bil, vaktinden önce çiçek açmaz.” ifadesindeki sabır Corning firmasının bu keşfi kullanabilmesi için 2000’li yıllara kadar beklemesi gerektiğini gösteriyordu.

Her şey Steve Jobs‘un  iPhone ekranının plastik yerine cam olmasına karar vermesiyle başladı. Bunun üzerine bir arkadaşı aracılığı ile Corning firmasından dönemin  CEO’ su Wendell Weeks’le iletişim kurdu. Bu konuyu Walter Isaacson Steve Jobs kitabında şöyle anlatıyor:”Jobs Apple‘ın iPhone için istediği camı tarif edince, Weeks ona Corning‘in 1960’larda geliştirdiği bir kimyasal formül sayesinde Gorilla Glass ismini verdikleri bir cam geliştirdiğini söyledi. Bu cam inanılmaz derecede sağlamdı ama pazar bulamayınca Corning üretimini kesmişti. Jobs başlarda bu camın dayanıklılığı konusunda şüphe duysada daha sonra buna ikna olmuştu.”(Walter Isaacson Steve Jobs,  syf: 450)

Bundan sonraki süreçte iPhone‘un bir kaç sürümünde Gorilla Glass kullanılacaktı. Hatta 2010 yılında Gorilla Glass, dünyadaki cep telefonlarının %20’sinde bulunacaktı. Bu da kabaca 200 Milyon aygıta denk gelmekteydi. Bu da yetmeyecek Gorilla Glass‘ın dört versiyonu karşımıza çıkacaktı. (Wikipedia)

Peki Gorilla Glass neden bu kadar önemli ?

Gorilla Glass, Steve Jobs‘ un da istediği hayati öneme sahip özellikleri taşıyordu. Bunlar; çizilmeye karşı dirençli olma, ince olma ve güçlü-dayanıklı olmaktı. Aksi olsaydı belkide bugün dokunmatik ekran kullanşlılığı ve dayanıklılığı geldiğimiz noktadan çok uzakta olacaktı. Neyse ki Gorilla Glass tüm bu özellikleri yerine getirdi de bu eşsiz deneyimi kullanabiliyoruz.